12 yıldır Adana’da öğretmenlik yapan Cansu Bolat, Türkçe dil bilgisi kurallarını 72 saniyelik videolar ile öğretiyor.
“72 Saniyede Türkçe” adlı bir kitabı da kaleme alan Bolat, mini videolar ile Türkçeyi nasıl öğrettiğini AA muhabirine anlattı.
Bolat, öğrencinin özel durumu yoksa, herkese 72 saniyede her şeyin öğretilebileceği kanısında olduğunu belirterek, “Günümüzde artık hızlı bir çağda yaşıyoruz, bir şeyleri çabuk tüketiyoruz. Artık uzun durumlara tahammülümüz yok. Ben de elimden geldiğince kısa tutup, herkese ana dilimiz olan Türkçeyi öğretmek istiyorum. Buradan doğdu 72 saniye. Yeterli şartlar, gerekli materyaller ve öğrencinin fiziki ve psikolojik bütün durumları baz alındığında, aslında herkese her şeyi rahatlıkla öğretebilirsiniz.” dedi.
Eğitim yöntemi olarak genelde metaforlar ve benzetmeler kullandığını aktaran Bolat, şu bilgileri verdi:
“Örneğin edatı şarj aletine benzetiyorum. Dünyanın en iyi telefonunu da kullansanız, şarj aleti yoksa şarja takmazsanız kullanamazsınız. O yüzden edat olmazsa cümlede bir kopukluk, bozukluk olur. Benim ona ihtiyacım var. Mesela bağlacı kılıfa benzetiyorum. Bir telefonu kılıfsız da kullanabilirsiniz. Olsa güzel olur ama olmasa da problem yok. Bağlaç da öyledir yani bir cümlede olsa da olur, olmasa da olur. Tabii ki hafif bir daralma olabilir ama çoğunlukla aman aman bir ihtiyacım olmaz.
“72 saniyedeki amacım, tümden gelim”
Türkçe öğretmeni Bolat benzetmelerin öğrencinin yüzde 90 işine yaradığını savunarak, “İstisnalarımız da mevcut. Öğretmen arkadaşlarım illaki eleştirecektir, ‘Bütün kuralları böyle veremeyiz.’ diyecektir. Hak da veriyorum onlara ama yüzde 90 oranında tutacaktır. Bizim amacımız da aslında önce dilimizi öğretmek, sonra sınavda başarı yakalamak.” ifadelerini kullandı.
Metaforların bütün gramer kuralları için geçerli olabileceğini sözlerine ekleyen Bolat, şunları söyledi:
“Mesela zamirleri ben trip atmaya benzetiyorum. Dünyadaki her varlığın, canlı ya da cansızın bir ismi var. Örnek veriyorum, ben size kırıldım, isminizi kullanmak istemiyorum. ‘O gelsin.’ diyorum. Normalde her varlığın bir ismi vardır. Mesela Ayşe ama ben Ayşe demiyorum, ‘O’ diyorum. Trip atma, ismin yerini tuttu. Zamir budur. İsmin yerini tutan sözcüklerdir. Telefon demem de ‘Şunu getirir misin?’ derim.”
Cansu Bolat, dil bilgisi öğrencilerinin genelde sözcükte yapıda takıldığının altını çizerek, “Yapım eki ve çekim ekinde bir benzetmemiz var. Çok da beğenildi. Sosyal medya hesaplarında bunlardan bahsediyorum. Orada rahatlıkla bulacaklardır. Bütün dil bilgisini yapıyorum, emin olun.” diye konuştu.
Sosyal medyada kendisine geri dönüşlerin çok iyi olduğunu vurgulayan Bolat, 72 saniyelik videoların ardından, geceden sabaha birçok takipçisi olduğunu söyleyerek, “O kadar güzel yorumlar alıyorum ki ‘Hocam bu muydu? Hocam bu kadar mıydı?’ diye. Yıllarca biz çok karmaşık anlatmışız. Benim 72 saniyedeki amacım, tümden gelim. Tümü, bütünü gösteriyorum öğrenciye. Daha sonra detaylara giriyorum. Amaç bu.” değerlendirmesinde bulundu.
“Amacımız öğrenciyi çok bilgiye boğmayıp, konuyu ana hatlarıyla vermek”
Bolat, konu anlatım videolarını Instagram ve YouTube’da paylaştığını sözlerine ekleyerek, “Instagram’da 90 saniye olayı var. Bir gün bir video çektim. 72 saniye sürdü. Benim de küçüklüğümden beri 72 uğurlu sayım. Nereden, nasıl geldi inanın bilmiyorum. Normalde 90 saniye hesaplıyordum. 72 saniye sürünce, ‘Bu benim uğurlu sayım.’ dedim. O zaman şöyle yazayım dedim; ’72 saniyede sözcükte yapı’. Zaten benim öğrenci arkadaşlarımı sayfama toplamam, o videoyla oldu. Bu şekilde ortaya çıktı. 5 milyona yakın izlendik.” dedi.
“72 Saniye’de Türkçe” adlı kitaba da imza attığına işaret eden Bolat, şöyle devam etti:
“Dil bilgisi, paragraf, sözcükte ve cümlede anlam, bütün konularımız mevcut. Kitabımız 10’da On yayınları aracılığıyla çıktı. Sayfa sayısını az tuttuk. Amacımız şuydu, öğrenciyi çok bilgiye boğmayıp, konuyu ana hatlarıyla vermek. Kitabımı alan arkadaşlar o kitaptan çalıştığında ve YouTube videolarımı izlediğinde, ben garanti veriyorum. KPSS’de (Kamu Personel Seçme Sınavı) Türkçe’de 30 soru çıkıyor. Sözel mantık da var onlarda. 30’da 30 yaptırırım. TYT (Temel Yetenek Testi) grubu, YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) grubu diyoruz biz. TYT’de çıkan 40 soruda da 40 yaptırırım. Çünkü hem kitabıma hem videolarıma kefilim.”
Cansu Bolat, yapay zekadan önce insan zekasını tercih ettiğinin altını çizerek, “Ben her şeyde öncelikle doğalcıyım. Bizim bir zekamız var. Bizler hazıra konmayı öğrenmiş ve hazıra konmaya çalışıyoruz. Herkes beynini kullanırsa bizim yapay zekaya ihtiyacımız kalmaz. Yanlış anlaşılmasın, teknolojiye asla karşı değilim. Zaten teknoloji sayesinde öğrenciye ulaşıyorum ama kişi kendinde olmayanı yapay ister. Ben çiçekleri çok seviyorum fakat alerjim vardır. Siz bana yapay çiçek getirirsiniz ama çiçeklere alerjim yoksa kendim tohumundan yetiştirebilirim. Ben orada istiyorum ki insanımız kendi zekasını kullansın. Yapay zekaya niye ihtiyaç duyuyoruz?
Çarpıcı örneklerle edat, sıfat, zamir, çekim eki, yapım eki gibi gramer kurallarının özündeki bilgiyi hafızalara yerleştiren öğretmen Bolat’ın dil bilgisini anlattığı 72 saniyelik videosu 5 milyon kadar görüntülenme elde etti.
Bolat’ın yöntemini test ettiği Emre Doğan ile Vildan Altınkaya, yöntemin işe yaradığını dile getirdi.