İngilizce etkisini yitiriyor

1987’de Billboard Hot 100 listesinde ilk 10’da yer alan ve İngilizce olmayan tek şarkı Los Lobos’un söylediği “La Bamba”ydı. 2012’ye kadar başka hiçbir şarkı bunu başaramadı. O yıl PSY “Gangnam Style” ile ilk 10 şarkı arasında girdi. 2023 itibarıyla ilk 10’da yer almış İngilizce olmayan şarkı sayısı yedi. 

Stream verilerine göre 2017’de bu trend zirve yapmış. Şöyle ki artık herkes kendi dilinde şarkı dinliyor. Fransızlar Fransızca, İtalyanlar İtalyanca, İspanyollar İspanyolca. Türkiye’de de en çok Türkçe müzik dinleniyor yıllardır. Bizde zaten hiç değişmedi ama dünyada İngilizce pop zirvedeydi ve bu değişmeye başladı. Dünya trendlerinin değişmesinde K-Pop’un başarısının payı büyük. Son beş yılda sayısız K-Pop grubu hit şarkılar yaparak Batı listelerini domine etti. K-Pop gibi dünyaya açılmasa da yerelde de çok büyük türler gelişti. Bunlardan biri Almanca Rap. Diğeri Fransızca Rap sahnesi. Reggaeton, amapiano çok çok büyük oldu. Bugün Londra’da Wembley Arena’da tamamı Yoruba şarkılar söyleyen Asake’nin biletleri tükeniyor. Bu daha önce olmayan bir şey. 

İngilizce eskisi kadar etkili değil. Dünya pop kültürünü eskisi kadar domine edemiyor. Popun ortak dili olmaktan uzaklaşıyor. Güncel pop giderek renklenip çeşitleniyor. 

Not: Billboard Hot 100 listesi, dijital, ve fiziksel satış, stream ve radyolarda çalınma verilerinin ortalamasından oluşuyor. Yani bu liste o an yeryüzündeki en popüler 100 şarkıyı sıralı olarak veriyor. 

Haftanın albümü

“Hadsel” – Beirut

Zach Condon’ın müzikal projesi Beirut’un yeni albümü, “Hadsel” adını taşıyor. Albüm adını Norveç’teki bir adadan almış. Condon, “Gallipoli” albümü sonrası turne sırasında laranjit olunca ve sesini kaybetme tehlikesi geçirince bu adaya çekilmiş ve kilisenin orgunu kullanarak beste yapmaya başlamış. Bir tür inziva hikâyesiyle karşı karşıyayız ve albüm de bu durumu yansıtıyor. Albüm, 19. YY yapımı ahşap bir kilise orgunda bestelenmiş parçalardan oluşuyor. Beirut’un çokça Balkan esintileri taşıyan müzik anlayışı bu albümde de devam etmekle birlikte kilise müziği ve kültürünün etkisi de açık. Bir uhrevilik albümün geneline hâkim. İnzivaya çekilen her insan gibi hesaplaşmalarla dolu bir albüm. Müzikal açıdan minimal ama içerik ve sözler bakımından hayli yoğun ve ağır. 

Condon’ın tek kişilik ordusunun elinden çıkma oldukça kişisel bu 12 şarkı, bir çeşit tedavi seansı havası da veriyor kimi zaman. 

ABD’nin New Mexico eyaletindeki Albaquerque şehrinde doğup büyüyen ve küçüklükten beri üflemeli sazlara, üflemeliler üzerinden okyanusların ötesinde dünyanın tam diğer tarafındaki Balkanlara göbekten bağlanmış bu kendine has müzisyenin macerası Norveç’in uzak bir adasında devam ediyor. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x